Epilepsi Tipleri

Epilepsi Tipleri

Parsiyel Nöbet

BASİT PARSİYEL NÖBET

Kompleks parsiyel nöbetler ile basit parsiyel nöbetlerin farkı, basit parsiyel nöbetlerde bilincin tümüyle açık olmasıdır. Ancak bu kişinin nöbeti durdurabileceği veya kontrol altına alabileceği anlamına gelmez.

Basit parsiyel nöbete yol açan elektriksel aktivite beynin küçük bir kısmından kaynaklanır. Kişinin nöbet anında yaşadıkları beynin hangi bölgesinin etkilendiğine bağlıdır.

* Temporal lob

* Frontal lob

* Parietal lob

* Oksipital lob

Temporal lob

Basit parsiyel nöbet temporal lobdan kaynaklanırsa çok çeşitli belirtiler görülebilir. Çünkü temporal lobun çok değişik fonksiyonları vardır. Sık rastlanan belirtiler ani korku, daha önce olmuş bir olayı olmamış gibi veya olmamış bir olayı olmuş gibi hissetme, daha önce tanımadıklarını tanırmış gibi, tanıdıklarını tanımazmış gibi hissetme, hoş olmayan kokular ve tadlar, mideden yukarı doğru yükselen tarifi güç, hoş olmayan bir his olabilir. Bu belirtiler aura olarak adlandırılır ve eğer sekonder jeneralizasyon oluyorsa, kişiyi tedbir almak için uyaran bir ön belirti olarak faydalı olurlar. .

Frontal lob

Buradan kaynaklanan nöbetler, temelde hareket ile ilgili belirtiler olması nedeni ile motor nöbetler olarak adlandırılır. Başın çevrilmesi, kolun yukarı kalkması, uzuvlarda sıçrayıcı, kasılıp gevşeme şeklinde hareketler görülebilir. Bazen beynin diğer bölgelerine de yayılarak jeneralize tonik-klonik nöbete dönüşebilirler.

Eğer nöbet anında kişi sola dönüyorsa, veya sol kolda kasılma, hareket oluyorsa nöbet sağ frontal lobdan kaynaklanıyor demektir. Bu lobda konuşma merkezi de bulunduğundan geçici konuşma durması ya da konuşmanın anlaşılmaz hale gelmesi de görülebilir. Bu tür nöbetlerden sonra kısa süreli güçsüzlük veya geçici felçler de görülebilir. Bu Todd paralizisi adıyla bilinmektedir.

Parietal lob

Parietal lob vücut duyularını algılar. Beynin bu bölümünden kaynaklanan nöbetler garip hislere neden olurlar. Duysal nöbetlerde geçici uyuşukluk gibi belirtiler görülebilir.

Oksipital lob

Bu alan görme ile ilgilidir. Görme alanının yarısını etkileyen flaş şeklinde ışıklar, değişik renkler görülebilir. Nöbet görüntülerin karşı tarafındaki beyin yarısından kaynaklanır.

Görüldüğü gibi nöbet belirtilerinin çok iyi anlaşılması çok değerlidir. Hasta ve hasta yakınlarının nöbet belirtilerine dikkat etmesi ve doktoruna aktarması sonucu, nöbetin beynin hangi lobundan başladığı ve bulgular bir tarafta ise nöbetin karşı beyin yarıküresinden başladığı anlaşılabilecektir.

KOMPLEKS PARSİYEL NÖBETLER

Bu tip nöbetlerde bilinç etkilenmesi olur. Nöbet esnasında bilincin etkilenmesi her zaman kişinin yere düşmesine neden olmaz ama kişi nöbeti hatırlamaz veya geçici hafıza kusuru görülür. Bazen çok dikkat edilmezse herşeyin farkında olunduğu sanılır.

Kompleks parsiyel nöbetler otomatizmler ile beraber seyredebilir. Çiğneme, yalanma, yutkunma, bir şey arar gibi şaşkın bakınma görülebilir. Bazen hasta elbiselerini çekiştirebilir , etrafta dolaşabilir, dakikalar sonra hatta bazen saatler sonra kendine geldiğinde hiçbir şey hatırlamaz.

Kompleks parsiyel nöbet eğer beynin diğer bölgelerine yayılırsa sekonder jeneralize tonik-klonik nöbete dönüşür. Nöbet yayılımı çok hızlı olursa başlangıcı yakalanamaz ve tonik-klonik nöbet şeklinde başladığı izlenimini verebilir. Bu da hekimin nöbet tipine karar vermesini zorlaştırır. Beynin karmaşık yapısı nedeni ile kişinin nöbetinin beynin neresinden başladığına karar vermek her zaman o kadar kolay olmamaktadır. Parsiyel nöbetler beynin herhangi bir yerinden kaynaklanabilmekle beraber, sıklıkla temporal lobdan kaynaklanırlar.

Sekonder jeneralizasyon

Bazen basit veya kompleks parsiyel şeklinde başlayan bir nöbet tüm beyne yayılarak tonik-klonik nöbete dönüşür. Bu durum sekonder jeneralizasyon olarak bilinmektedir.

Sıklıkla insanlar basit parsiyel nöbeti bir aura olarak hissedeceklerdir. Bazen epileptik uyarının yayılması çok hızlı olabilir, hızla tonik-klonik nöbete dönüşebilir. Bu durum, uzman gerekli tetkikler yaparak uyarının ilk kaynaklandığı noktayı belirleyene dek tanıda ve tedavide güçlüklere yol açabilir.